SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Organik tarım, bilgiye ve planlamaya dayalı bir ekosistem yönetimdir. Organik işletmelerde planlama tarım alanları, tarım dışı alanları, o işletmenin sınırlarını ve çevresini de kapsar…”

Organik tarımda bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte planlaması ve işletmede olabildiğince kapalı bir sistem oluşturulması gerekiyor. Organik tarımda genel olarak tarım alanlarındaki üretimin dönüşümlü olarak, bir kısmı buğdaygillerden ve diğer kısmı baklagillerden oluşturularak azot fiksasyonu sağlanır. Öte yandan hayvanlardan alınan gübreler ve bitkisel atıklar toprak verimliliğini artırmak amacıyla toprağa geri kazandırılır. Böylece tarımsal alanların bitkisel üretim için zenginliğinin sürekliliği sağlanır.

Gökçeada çevresel etkilerden uzak, kendi içerisinde kapalı bir ekosisteme sahiptir. Bu nedenle, organik tarım ve hayvancılık için diğer yörelerden daha uygundur. Gökçeada’da tipik Akdeniz iklimi hüküm sürer ve tatlı su kaynakları bakımından en zengin adaların başında gelir. Bu özelliği ile gerek tarımsal amaçlı, gerekse kullanım suyu olarak kendine yeterli potansiyele sahiptir.

Elta-Ada çiftliği, yem ihtiyacının %90’nını kendisi yetiştirmektedir. Tarım alanında 400 dekar yoncanın yanında, her yıl 700 dekar fiğ ve 700 dekar mısır ekimi yapılmaktadır. Aynı zamanda kesif yem için tritikale, arpa ve yulaf yetiştirilmektedir. Münavebeli ekim sistemleriyle toprak verimliliği korunmakta, mevsimsel olarak da organik üretimden elde edilen hayvan gübresi uygulanarak verimlilik artırılmaktadır. Ayrıca, 1200 dekar zeytinlik araziden de yıl boyu dana, düve, koyun ve keçilerin otlatılmasında mera olarak yararlanılmaktadır. Her yıl ekilen mısırın 2/3’ü silaj üretimi için, kalanı ise tane üretimi için kullanılmaktadır. Fiğ ve mısır birbiri ardına yetiştirilmekte ve aynı yıl iki ürün alınmaktadır.

Çevresel ve sosyo-ekonomik sürdürülebilirlik açısından bakıldığında da bilgiye dayalı, yerel koşullara uygun modellerin geliştirilmesi önemlidir. Elta-Ada, kendi bünyesinde oluşturduğu hammadde ve üretim, işleme, paketleme, lojistik ve satış zinciri ile aile işletmeciliği, yerli üretim ve markalaşma, kırsal ve kent çevresinin korunması, kısa zincirlerle tüketiciye ulaşma, kırsalda gelir artışı, işgücü yaratma gibi birçok fayda sağlamaktadır.